16 Şubat 2011 Çarşamba

HER ANIN GÜZELLİĞİNİ YAŞAYANLAR İÇİN 
"Farz edin ki her sabah hesabiniza 86400 Amerikan Dolari kredi veren bir bankaniz var, ama bir günden digerine hiç bakiye devretmiyor.Tutari ne olursa olsun, kullanmadiginiz bakiye miktari her aksam iptal ediliyor. Böyle bir durumda ne yapardiniz? Tabii ki son kurusuna kadar çekerdiniz!!!! Aslinda, hepimizin böyle bir bankasi var. Adı ZAMAN... 

Her sabah ise, iyi seylere yatirim yapmadiginiz kismini silip, hesabiniza zarar kaydediyor. Hiç devretmiyor. Kredi miktarindan bir kurus fazla kullandirmiyor. Hergün size yeni bir hesap açiyor. Heraksam günün bakiyesini yakiyor. Eger günlük depozitolarinizi kullanmadiysaniz, bu zarar sizindir. Geriye dönüs yok. Yarindan avans çekmek yok. Bugünü, bugünkü depozitonuzla yasamalisiniz. Ona yatirim yapin ki, size saglik, mutluluk ve basari olarak geri dönsün. Zaman akip gidiyor gününüzü gün etmeye bakin! 

B

Dostlariniza ne kadar deger verdiginizi gösterin..."

12 Şubat 2011 Cumartesi

RESAM



Günün birinde dünyanın en güzel şeyin resmini yapmaya karar verdi. Bunun için dünyada en güzel şeyin ne olabileceğine dair bilgi toplamak üzere uzun bir yolculuğa çıktı.

Ağaçlık bir yolda giderken, beli bükülmüş yaşlı bir adamın yol kenarında oturmuş olduğunu gördü. Yanına giderek ona dünyanın en güzel şeyin ne olabileceğini sordu .İhtiyar, hiç tereddüt etmeden:“İMAN”dır” dedi.

Sonra, bir kasabadan geçerken, bir mabedin kapısı önünde toplanmış bir düğün kalabalığına rastgeldi .Kalabalığın arasına girerek genç geline:
“Dünyanın en güzel şeyi nedir sizce?” diye sordu;
Gelin, damadın gözlerinin içine bakarak:.
“Dünyanın en güze şeyi olsa olsa “AŞK”tır!” dedi.

Ressam yoluna devam etti.Tozlu bir yolda giderken cepheden dönen yorgun bir askere denk geldi.Aynı soruyu ona da sordu Asker:
“Dünyada en güzel şey “BARIŞ”tır” diye cevap verdi.

Ressam kendi kendine eğer dünyanın en güzel şeyleri İMAN , AŞK VE BARIŞ ise ben bunların resmini nasıl yapabilirim ki diye düşünmeye başladı.O düşünceyle evine döndü.



Evinin kapısından içeri girdiğinde ise, dünyanın en güzel manzarasının karşısında durduğunu düşündü. Çocuklarının masum bakışlarında İMAN, karısının gözlerinde AŞK okunuyor, evinde ise BARIŞ hali hüküm sürüyordu. Bunlardan aldığı ilhamla ressam dünyanın en güzel şeyin resmini yapmaya koyuldu.

Resim bitince de tabloya şu adı verdi: “EVİM”

7 Şubat 2011 Pazartesi

NE GÜZELDİR

.Ne güzeldir Dört gözle beklediğiniz bir haberin gelmesi... Ağrının dinmesi... Yıllar sonra bir gün bir yerde, çocukluğunuzda annenizin sizin için yaptığı kurabiyelere rastlamak... Yağmurdan sonra, açan güneş... Buz gibi sokaktan sıcacık eve girmek... Yorgunluktan bitmişken yatağa uzanmak... Tuttuğunuz takımın ezeli rakibini yenmesi... Kızgın kumlarda uzun uzun yattıktan sonra bedeni denizin serinliğine bırakmak... Sabahları kızarmış ekmek kokusuyla uyanmak... Bir doktor muayenehanesinin kapısından şüpheleri dağıtmış olarak sevinçle çıkmak... Yaz sıcağında,bir öğle uykusunun mahmurluğunu buz gibi bindilim karpuzla atmak... Bir bahçenin önünden geçerken duyduğunuz hanımeli kokusu... Sabah uyanıp o gün tatil olduğunu hatırlamak... "Artık bitti"derken sizi arayıvermesi... Yaslı Ana babanızın hala çaldığınız kapının arkasında ya DA hattın öbür ucunda olması. Fırından yeni çıkmış ekmeğin köşesi... Bir köşede birbirine sarılmış uyuyan kedi yavruları... Evinizden, pişmekte olan etli biber dolması kokusunun yayılması... Soğuktan titrerken elinize tutuşturulan bir bardak çay... Meteliksiz bir gününüzde çoktandır giymediğiniz ceketinizin cebinden para çıkması... Uzun, sıcak bir çinaralti. Sabahtan beri ayağınızı vuran ayakkabıları çıkardığınız an... Sudan bir sebeple küstüğünüz arkadaşınızla barışmanız... Yıkanmış,ütülenmiş, mis gibi kokan yatak takımlarının koynunda uyumak... Bir sandalın kenarına oturarak bacakları denize sallandırmak... En sevdiğiniz yemeğin ilk lokmasını ağzınıza aldığınız an... 
 
En önemlisi,nefes almak, konuşmak, duymak, yürümek, görmek,anlamak... 

"Ne Güzeldir"... 

VE NE GÜZELDİR ARKADASLARINIZDAN, SEVDİKLERİNİZDEN,SEVGİLİNİZDEN, ALACAGINIZ SICACIK BİR MERHABA